Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan...

...ve arkasında güneş doğmayan o büyük kapıdan geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.

Rindlerin Akşamı'nın "ebediyete intikal"i tarif edişini kafamda evirip çeviriyorum iki gündür. Son faslı geçenleri son kez görmek fırsatım olmuyor. Kimini en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum bile. Bugün gideni de.

Aslında bana garip gelen, hep orada olmasına alıştığım herşeyin ve herkesin bu aralar teker teker çözülmesi. Aradaki mesafeden dolayı mı daha çok farkına varıyorum, yoksa sahiden ben geleli (gideli?) aldığım kötü haberler mi arttı? Böyle şeyleri haber vermek için aramaya daha mı hevesli herkes nedir? Daha yakında olsam daha mı az üzülürüm? Ya da elimden bir şey gelir mi?

Elimde olmadan düşünüyorum: cihana bir daha gelmenin hayali avuntudan ya da teselliden daha fazlası olmalı. Bencilce de olabilir, ama söyleyemediklerimi söylemek için bir fırsat daha demek en azından... Neyse. Uzatmamak lazım.


Ben gelene kadar olduğunuz yerde kalın artık. Lütfen...


Yorumlar